MUTFAK ÇAĞIRIYOR

Şehrin en sevdiğim zamanı İstanbul’un en nitelikli sanat etkinliklerinin ardı ardına sıralandığı güz dönemi. Yeni yılın eylül ayı yine dolu dolu geçeceğe benziyor. Şehirde yaşadığımız keyifli sanat telaşına gerçekleştirdiği önemli etkinliklerle vesile olan, sanat ve tasarımın öncü destekçilerinden İstanbul Kültür Sanat Vakfı bu yıl beşincisini düzenlediği İstanbul Tasarım Bienali kapsamında bizleri yeni bir program ile buluşturmaya hazırlanıyor.

Şimdilerde en çok ihtiyacımız olan empati üzerinde duran bienalin bu yılki başlığı ‘Empatiye Dönüş, birden fazlası için tasarım.’

28 Eylül 2020 tarihinde kapılarını açacak olan Bienal, yaşam alanlarımızın ve hayatlarımızın vazgeçilmez bir parçası olan mutfak alanını yeniden yorumluyor. Tarihten günümüze kadar pek çok tasarımcı, mimar ve sanatçı; yiyecekleri, üretimlerini, dağıtımlarını, yemek pişirme eylemini ve yemek yeme ritüellerini etüt ederek fikirler geliştirdi. 1926 yılında Avusturyalı mimar Margarate Schütte- Lihotzky’nin Frankfurt Mutfağı, Anna Puigjaner’in Mutfaksız Kentler projesi ve alet tasarımına deneysel bir örnek olarak James Shaw’ın Plastik Barok çatal bıçak takımı bu örneklerden sadece bazıları. Mariana Pestana küratörlüğünde gerçekleşecek olan Tasarım Bienali, yiyecek üretmek, satın almak, pişirmek ve yemek yemek eylemlerini yeni düşünce kalıpları ile yeniden deneyimlememizi sağlayacak. Bazen tüm motivasyonumuz ve günün en lüks saatleri yemek yiyeceğimiz zamanlardır. Yemek yemek bir sosyalleşme, anlaşma, sevdiklerimizle bir olma eylemidir. Küratör ekibin kapsamlı çalışmaları sonunda netlik kazanan mutfak programı kimi için vitrin, kafe olurken bir başkası için aşçılık okulu olacak. Katılımcıların yaratıcı fikirleri hakkında performanslarını sergileyebilecekleri bir platforma da dönüşmesi beklenen mutfak programı, tasarım kavramını en geniş haliyle irdelemeyi planlıyor. Katılımcılara ve bienal ziyaretçilerine, yiyeceklerin topraktan damağa yolculuğuna katılma şansı tanıyacak program sofra adabını da değerlendiriyor. Mutfak programı, yemek yemek için hazırlanan bir masa ya da bir nevi sergi anlamına gelen, paylaşımcı ruhu yansıtan kurulmuş bir sofra kavramından ilham alıyor.

8 Kasım’a kadar devam eden Bienal süresince mutfak programı da devam edecek. Mutfağa ilgisi olan bir bireyseniz, iKSV’nin bu açık çağrısını sakın kaçırmayın. Son başvuru tarihi 28 Şubat olan açık çağrıya, iki ana başlık altında katılabiliyorsunuz. İster sıra dışı bir menü hazırlayın ister mutfak kullanımına uygun, orijinal bir alet tasarlayın. Menüler farklı kültürel yaklaşımlar öneren projelerden oluşacak. Katılımcılar alakart veya tabldot menü hazırlayabilecekler.

Mutfak programının benim en çok ilgimi çeken projesi ise alet tasarımları oldu. Burada yemeği hazırlamak ve tüketmek için kullanılacak, yemek yeme eyleminin farklı yollarını destekleyen nesne tasarımları isteniyor. Alışılmışın dışında formlar, sofra görgüsüne yenilikçi yaklaşımlar getiren mutfak araç gereçleri menü hazırlıklarında insanlar tarafından kullanılacak. Mutfak programına yönelik fikirlerin günümüz İstanbul’u ile ve Bienal temasıyla bağlantılı olması bekleniyor.

Toplumun böyle eğlenceli ve eğitici bir program ile nabzını yoklamakla kalmıyor, yepyeni tasarım ve konseptlerle hep beraber gelişmeye de yönlendiriyor. Bu interaktif program, Tasarım Bienali süresince ziyaretçilerin iştahını her anlamda açacağa benziyor.

tasarimbienali.iksv.org